Doğal Sabuna Geçiş
Merhaba;
Birkaç yıldır ev temizliğinde, çamaşır ve bulaşıkta da beyaz sabun, sirke veya arap sabunundan başka hiçbir şekilde kimyasal ürün kullanmayan ve kimyasal ürünleri evime sokmayan birisi olarak; kullandığım kozmetik ürünlerinde de tamamen vegan içerikli ve doğal ürünler kullanmaktan yana olduğumu, ürünlerin içeriği konusunda hassas olduğumu daha önceki yazılarımı okuyanlar bilir. Şampuan, vücut bakımı, kremler ve birçok bakım ürünlerinde de paraben, silikon, sülfat, alüminyum gibi kimyasal bileşim içeren ürünleri bırakalı zaten çok uzun zaman oldu.
Şampuanlarımda da doğal ve vegan içerikli ürünler kullanıyordum; fakat esas amacım, ev temizliğinde nasıl sabuna döndüysem saçlarım için de babaannelerimizin yaptığı gibi doğal sabuna dönmekti. Nitekim, bunu da başardım ve inanılmaz mutluyum. Uzun araştırmalarım sonunda %100 doğal sabun üreten bir üreticiyle karşılaşarak sabunlarımı temin ettim. Ekim Ayından beri saçlarımı şampuan yerine sabunla temizliyorum. Bu haftaki yazımda da sizlere doğal sabuna geçiş sürecimle birlikte saçım için kullandığım sabunu anlatmak istiyorum.
Bal, Polen, Propolisli Sabun
Saçlarımı temizlerken kullandığım ballı sabun, %100 doğal sabundur. İçeriğinde keçi sütü, arı poleni, bal, propolis bulunmaktadır. Keçi sütlü, ballı sabun saçın ihtiyaç duyduğu nemi geri kazandırıyor, aynı zamanda cildin nemi korumasına yardımcı oluyor. Saçlara parlaklık ve ışıltı veriyor. Antioksidan özelliğiyle saçı ve cildi tedavi ediyor. Saçlarınızda yıpranma varsa onarıcı etkisi de bulunmaktadır.
Normalde şampuandan sabuna geçildiği zaman saçların sabuna alışma süreci vardır – her saç aynı tepkiyi vermese de – sertleşir, taranması zorlaşır. Şanlıyım ki; ben, böyle bir şeyi sabunu ilk kullandığım andan itibaren yaşamadım ve saçım sabuna hemen uyum sağladı. Saç derimin kuru bir yapısı var, cilt kuru olduğu için de saçım neme ihtiyaç duyuyordu. Saç derim, yara veya kepek oluşumuna da müsait. Nitekim, saç derimde de yaralar vardı. Kullandığım vegan ve doğal içerikli şampuanlar bunu azaltmıştı.
Ballı sabun ise ilk kullandığım andan itibaren saç diplerimdeki tüm yarayı ve kepeklenmeyi söküp attı. Kepeklenmeden ve yaradan kaynaklanan saç diplerimdeki kaşıntı da kayboldu ve şimdi, bir o kadar rahatım. Saç diplerim tertemiz; ayrıca daha nemli, daha parlak görünüme sahip olmaya başladı. Yıkamadan sonraki saçlarımın yumuşaklığı ve çok daha kolay taranması, bana mutluluk veriyor. Benim gibi gür ve dalgalı saçı olanlar, saçı kolay tarayabilmenin ne demek olduğunu çok daha iyi anlayacaktır. 🙂
Kokusunu da tahmin edersiniz… Hem banyom, hem de yıkadıktan sonra saçlarım harika kokuyor. Keşke internet ortamına kokuyu ekleyebilme şansımız olsaydı. 🙂 Ben, kullanım sırasında biraz sabunlu olarak bekletiyorum ki; içeriği saçıma iyice nüfuz etsin… Durulama sırasında da kolayca saçlarımdan arınıyor. Hiçbir şekilde kalıntı kalmıyor ve saçımı çok güzel temizliyor.
Katı Saç Kremi
Doğal sabuna geçme aşamasında zorlanma yaşarım diye sabunlarımı aldığım üreticinin üretmiş olduğu bu katı saç kremini de rahat geçiş yapmak için almıştım. Üretici bu katı saç kremini sabuna geçiş aşamasında yaşanan zorluk için piyasadaki saç kremlerine alternatif olarak üretmiş. Çok da iyi etmiş… 🙂
Kullanımı da çok kolay… Sabun gibi suyun altında çok hafif eriterek saç uçlarına uygulanıyor. Biraz beklettikten sonra duruluyorsunuz. Bu katı saç kremi de hemen durulanıyor, saça ağırlık yapmıyor. İçeriğinde silikon, paraben, hayvansal ürünler ve zararlı maddeler bulunmuyor. Bu katı saç kremi de sabun gibi %100 doğaldır. İçeriğinde argan yağı, hint yağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, susam yağı, ceviz yağı, Shea yağı, kakao yağı, pro vitamin B5, E vitamin bulunmaktadır. Saçı canlandırıp besliyor. Bu ürün de yukarıdaki sabun gibi enfes kokuyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi saçım sabuna hemen uyum sağladı ve bunu kullanmaya bile ihtiyaç duymuyorum. Sırf, saçımda bıraktığı o müthiş kokusundan dolayı kullanmaya devam ediyorum. 🙂
***
Cilt temizliğinde de bu sabunları temin ettiğim üreticinden aldığım limon sabununu kullanıyorum; onu da bir başka yazımda anlatırım sizlere. Evime kimyasal ürünler sokmamaktan, doğaya katkıda bulunmaktan, sıfır atığa önem vermekten dolayı mutluluk ve gurur duyuyorum. 🙂 Aradığımız tüm şifa, doğada… Yeter ki; yönünüz doğa olsun. O bize fazlasını sunuyor zaten… Doğanın bizim gibi tüketme odaklı insanoğluna ihtiyacı yok; fakat biz insanoğlu doğaya muhtacız. Dolayısıyla elimizden geldiğince doğaya zarar veren ürünlerin kullanımı azaltmalı, kapitalizmin dayattığı alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Siz de sabuna dönmeye karar verme aşamasındaysanız eğer bu yazı, umuyorum size yardımcı olur.
Aldığım üreticinin Instagram hesabını da aşağıya bırakıyorum. Kendisi, şeker mi şeker bir insan; çok da yardımcı oluyor ve sizi bilgilendiriyor.
Instagram: @olivenbaum_handgemachte_seife Facebook: Olivenbaum Handgemachte Seife
Sevgiler,
Pınar Kaya