almanyada-ehliyet-degistirme-sureci
Almanya,  Frankfurt am Main,  Yurtdışı Deneyimlerimiz

Almanya’da Ehliyet Değiştirme Süreci

Merhaba,

Türkiye’de eski ehliyetlerin yerini yeni, Avrupa Birliği uyumlu, çipli ehliyetler aldı. Bu ehliyetler, birçok Avrupa ülkesinde geçerli. Yazılarımı takip edenlerin bildiği üzere Almanya’ya gelmeden önce iki yıl Polonya’da da yaşamıştık. Orada yaşadığımız süre boyunca Türkiye’deki ehliyetlerimiz de geçerliydi. Lakin Almanya’ya gelince durum tam da öyle değildi. Almanya’ya taşınınca 6 aya kadar Türkiye’deki ehliyeti kullanabiliyorsunuz.

6 aydan sonra Türkiye ehliyetiniz, geçerliliğini yitiriyor ve Almanya yasalarına göre de ehliyetsiz kabul ediliyorsunuz. Hem yazılı, hem de pratik ehliyet sınavına tekrar girerek Almanya’nın ehliyeti ile değiştirmek zorundasınız. Evet, yanlış duymadınız. Bu ayki yazımda uzun zamandır yazmak istediğim Almanya’da Ehliyet Değiştirme Sürecinde neden Türk ehliyetimizi değiştirmek zorunda olduğumuzu ve neler yapılması gerektiğini sizlere anlatmak istiyorum.

Türk Ehliyetimiz Neden 6 Ay Sonra Geçersiz?

Almanya haricindeki çoğu ülkede Türk ehliyeti, yasal olarak geçerlidir ve araç kullanımına iznimiz vardır. Almanya’da ise bu süre sadece 6 aya kadardır. Almanya’ya taşındınız ve taşındığınız günden itibaren 6 aya kadar Türk ehliyetinizi yine sorunsuz bir şekilde kullanabilirsiniz. 6 ay sonra ise bu ehliyetiniz yasal olarak geçersiz kabul edilmekte ve bir kursa yazılıp yeniden sınava girerek ehliyetinizi Alman ehliyeti ile değiştirmek zorundasınız.

Bunun sebebi ise zamanında bizim insanımız, Almanya’da evrakta sahtecilik yapmış. Yani, sahte evrak düzenleyerek birçok kişi, ehliyet almış. Bu olay ortaya çıkınca da Türkiye’den gelen vatandaşların ehliyetlerinin geçerliliğini kısıtlamışlar. Sağ olsunlar(!) Ne kadar da ahlaklı ve dürüst bir insanımız var(!) Her yerde geçmişte yaptıkları sözde kurnazlıklarının ceremesini biz çekiyoruz. Başka ülkelerden gelenler için böyle bir gereklilik var mı bilmiyorum; fakat en yakın örnek olarak Koreli arkadaşlarımızı verebilirim. Koreli arkadaşımız, hiçbir sınava girmeden Kore ehliyetini vererek Alman ehliyeti ile rahatça değiştirdi. Biz ise ehliyet değiştirme süreçleri ile mücadele etmek zorundayız.

Almanya’da Ehliyet Değiştirme SüreciNeler Yapılması Gerekli?

Öncelikli olarak bir ehliyet kursu ile anlaşıp kayıt yaptırmanız gerekmekte. Bunun için sizden istenen belgeler şunlardır:

  • İlk yardım kursu bitirme belgesi (Almanya’da yaşadığınız yerde bir ilk yardım kursuna gidiyorsunuz.)
  • Göz testi belgesi
  • Biyometrik fotoğraf
  • Değiştirilecek ehliyetin Almanca tercümesi

Yukarıda bahsetmiş olduğum bu belgeleri toplayıp kursa teslim edilmesi gerekiyor. Kursa teslim ettikten sonra üç bin civarındaki hazır soru bankasından yazılı sınav için hazırlanmaya başlanıyor. Yazılı sınava istediğiniz dilde girmekte özgürsünüz. Kendinizi en rahat hissettiğiniz dili seçebilirsiniz; ister Türkçe, ister Almanca, isterseniz de İngilizce seçebilirsiniz. Soru bankasını bir uygulama olarak bir veya iki yıllığına kiralıyorsunuz. “Uygulamayla yapamam” derseniz eğer kitap ile de çalışma şansınız var. Soruların Türkçe çevirileri bazen sizi boş boş uzaklara bakmanıza sebep olsa da ne demek istediğini anlamak mümkün.

Elinizi çabuk tutup tüm sorulara biran önce çalışmanızı tavsiye ederim. Çünkü bir yıl içinde yazılı sınava girmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde teslim ettiğiniz belgelerin – ilk yardım kursunun bitirme belgesi hariç – geçerlilikleri dolabilir ve tekrar belge almanız istenebilir. (İlk yardım kursunun bulunduğumuz eyalette geçerliliği süresiz. Almanya’nın diğer eyaletlerinde farklı olabilir.) Kendinizi hazır hissettiğinizde ise kursa haber verip yazılı sınav için randevu talep ediyorsunuz.

Sınav, yaşadığınız bölgeye bakan TÜV’de bilgisayar ortamında yapılıyor. Sonuç ise sınavı bitirdiğiniz anda yazıcıdan çıktı alınıp size anında teslim ediliyor. Ek olarak burada belirtmek isterim ki; TÜV (Technischer Überwachungsverein), Teknik Maueyene Derneği’dir. Alman devleti için araçlar ile ilgili tüm teknik işlemleri kendi bünyesinde yapan bir yardım kuruluşudur. Yani araç için plaka işlemleri, araç muayenesi, ehliyet değişimi veya ehliyet almak, aracınız var ve alımdan sonra adresiniz de değiştiyse eğer bunun gibi birçok işlem için başvurulması gereken yerdir.

Almanya’da Ehliyet Değiştirme Süreci – Pratik Sınavı

Pratik sınav için yine kayıtlı olduğunuz kursa gidip öncelikle bir deneme sürüşü yaparsınız. Eğitmen hatalarınızı ve bunun giderilmesi için kaç saatlik sürüş eğitimine ihtiyacınız olduğunu size söyler. Hemen aklınıza “Ben, İstanbul trafiğinde hayatta kalmış adamım, burada araba mı kullanamayacağım?” sorusu gelmesin. Çünkü çok farklı. Hız limitleri, yol tabelaları, bisikletlilere davranış biçimi ve bisikletliyi korumak, sağdaki araca yol verilmesi, omuz bakışı, yaya geçitlerinde yayaya her zaman öncelik tanınması gibi birçok kurallar burada çok önemlidir. Hatta hayatidir.

Yukarıda belirtmiş olduğum bu kurallara dikkat edip etmeniz de sizin sınavdan geçip geçmeyeceğinizi belirler. Yasal olarak trafiğe çıktığınızda da bu kurallara dikkat etmeniz gerekmektedir. Yayaya ve bisikletliye saygının tekrar altını çizmek isterim. Türkiye’de hem yaya, hem de bisikletli iken nasıl ıstırap çektiğimizi çok iyi biliyorum. Dolayısıyla Türkiye’de kurallara uymayan çoğu kişi için buradaki kurallar, onlara zor gelebilir.

Eğitmen ile sürüşü tamamladınız ve artık kendinize güveniyorsunuz. Kurs, size hemen direksiyon sınavı ayarlar. Direksiyon sınavına kurs önünde başlama veya TÜV önünde başlama gibi seçenekler var. Sınavda yanınız eğitmen, arkada ise TÜV’ün görevlisi ile sürüş yaparsınız. Size komutları Almanca verir ve bunu anlamak zorundasınız. Bazen eğitmenin çevirmesine izin veriliyor; ama siz her ihtimale karşı “Dur, kalk, sağ dön, sola dön, düz git” gibi ifadelere aşina olmalısınız.

Direksiyon sınavı iki türlü biter. Ya yaptığınız hata ile o anda biter, hocayla yer değiştirir ve sınavdan kalırsınız; ya da sınavı bitmesi gereken yere kadar sürerek bitirirsiniz. Sınav bitince TÜV’ün görevlisi size varsa yaptığınız ufak tefek hataları anlatır ve daha dikkatli olmanızı tavsiye eder ve sonuç kâğıdını kursa eposta ile yollar.

Ehliyet Değişimi

Hem yazılı, hem de pratik sınavı geçtikten sonra ehliyetinizi değiştirmeye hak kazanırsınız. Kurs size TÜV’den Türk ehliyetinizin değişimi için randevu ayarlar. Randevu günü ve saatinde orada olursunuz. Sizden Türkiye ehliyeti istenir. Ücretini TÜV’ün içinde bulunan makineye ödersiniz. Ücreti de ödedikten sonra yeni ehliyetiniz imzalar ve teslim alırsınız. Artık Almanya ehliyetine sahipsiniz. Mutlu son! Türk ehliyetini Alman ehliyeti ile değiştirmek için sürecin en başından en sonuna kadar toplamda ödediğimiz para ise sekiz yüz ile dokuz yüz Euro arasındaydı. Bu rakam, kurslara ve eyaletlere göre değişiklik gösterebilir.

Sonuç

Trafik, bir ülkenin medeniyet seviyesini ölçmek için bir turnusol kâğıdı gibidir. Trafikte sürücülerin kurallara uyup uymaması; o toplumun kültür seviyesine, toplumun bilincine, insanların tahammül seviyesine, toplum içinde saygının olup olmadığına dair çok güzel bir resim çizer size. Türkiye’de yaşarken de trafik kurallarına uyan kişilerdik; fakat azınlıktık. Siz, kurallara uyuyorsunuz; ama çoğunluk kurallara uymayınca kendinizi yalnız hissediyorsunuz.

Hem Türkiye’de yaşarken, hem de Türkiye’den ayrıldıktan sonra Türkiye’ye her geliş – gidişimizde trafikte yaşadığımız saçmalıklar, nasıl bir kargaşa içinde yaşamak zorunda bırakıldığımızı bize çok iyi anlatıyor. Örneklerle süsleyeyim hatta:

Yaya geçitlerinde durmayıp da yayaya yol vermeyenler, yayaya yol verdiğinizde de arkanızdaki sürücünün kornaya basması… Sanki yayaların sırtında kanat var da sürücüler, yayaların uçarak karşıya geçmesini bekliyor. Şerit değiştirirken sinyal vermeyen pek üstün yetenekli(!) sürücüler de var ülkemizde. Sinyal vermeyerek aslında sizden kendisinin nereye gideceğini tahmin etmenizi bekliyor mesela. Medyumsunuz çünkü siz, bilmelisiniz(!) Otobanda giderken hem sürücü tarafındaki kapı açık giden, hem de elinde telefonla araç kullanıp da şerit çizgisini ortalayarak giden bir başka sürücüyü de gördük dünya gözüyle. Son Türkiye ziyaretimizde de kırmızı ışıkta durduğumuz için arabamıza arkadan çarpan başka bir araç bile oldu.

Bu gibi dâhiyane(!) durumları Türkiye’de bizzat yaşayınca Avrupa’da yaşamaya başladığımızdan beri gerek trafik kuralları ve gerekse de diğer kurallar açısından olmamız gereken yerin zaten hep burası olduğunu hissetmek, bizim için çok anlamlı. Umarım bizim ülkemizde de bir gün herkes, hak ederek ehliyet alır. Umarım bir gün, trafik kurallarına uyan ve başkasının da hayatını gözeten bir toplum oluruz. Sağlıcakla, sevgiyle, mutlulukla kalın…

Pınar Kaya

(Yazıdaki fotoğraf, stern.de sayfasından alınmıştır.)