Almanya’da Protesto Hakkı
Doğa Ana’nın yeniden canlandığı bahar ayından herkese merhaba;
Her vatandaşın anayasa ile desteklenen birçok hakkı vardır. Bu haklarımızdan en temeli ve anayasada da açıklanmış olan eylem, gösteri ve yürüyüş yapma özgürlüğüdür. Bu ayki yazımda Almanya’da Protesto Hakkını ve eylemlerin yasak olup olmadığını sizlere anlatmak istiyorum.
*
Temmuz 2019, Polonya’dan Almanya’ya taşındığımız zaman… Frankfurt’u keşfetmek için şehri adım adım arşınlıyoruz. Şehrin güzel ve nadide kafelerinde soluklanarak şehri dinliyor ve etrafı tanıyoruz. Avrupa’daki şehirlerde hep dikkat ettiğimiz şeylerden biri de şu ki; o kadar insan kalabalığına rağmen bir dinginlik hâkim. O dinginliğin içinde uzaklardan bir topluluğun sesini duyuyorum ve bulunduğumuz yere doğru gittikçe yaklaşıyor. Gittikçe artan insan sesinin haricinde hafiften bir müzik sesi de geliyor. Bu topluluğun en önünde ve en arkasında bir polis aracı, bu topluluğa eşlik ediyor. İnsanlar, iklim değişikliği için gösteri yapıyorlar. Ellerinde pankartlar ve müzik eşliğinde gösteri yapıyorlar. Polis, sadece insanların güvenliğini korumak için eşlik ediyorlar.
Daha sonraki takip eden aylarda LGBTİ+ yürüyüşleri, Ukrayna Savaşı’na karşı protestolar, pandemi döneminde ve sonrasında aşı karşıtı gösteriler, devletin yönetim kadrosunda bulunanlara karşı düzenlenen protestolar, kadın haklarına yönelik protestolar, öğrenci hakları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gece yürüyüşü, İran’daki kadınlar için protestolar, grevler gibi nicelerine denk geldik.
Hatta tarihin en büyük grevi, 27 Nisan 2023’te gerçekleşti. Pazartesi günü tüm Almanya genelinde tüm toplu taşımalar, gece saat 12’ye kadar grev nedeniyle çalışmadı. Yani her şey için insanlar, özgürce ve hakkını kullanarak bir şeyleri protesto edebiliyorlar. Dolayısıyla Almanya’nın başka şehirlerinde de bir eyleme, gösteriye veya yürüyüşe denk gelme ihtimaliniz çok yüksek. Çünkü Almanya’da toplanma hakkı (Versammlungsrecht), liberal demokrasinin bir parçasıdır. Alman Anayasası’nın (Grundgesetz) 8. Maddesinin 1. Fırkasında herkesin halka açık toplantılar ve geçit törenleri düzenleme ve bu tür etkinliklere katılma hakkı olduğunu, bu temel hakkın vatandaşların siyasi görüş ve karar alma süreçlerine aktif olarak katılmalarını sağladığını belirtir. Toplanma özgürlüğü her vatandaşın hakkı olduğu gibi bazı yükümlülüklere de kişi uymak zorundadır.
Bu yükümlülükler nedir?
Şöyle ki; açık hava yapılacak bir eylem veya gösteri, kamuya duyurulmadan 48 saat önce yetkililere kaydettirilmelidir. Ancak onay gerekli değildir. Kendiliğinden meydana gelen gösteriler için de yerel polise bildirilir. Bu tür etkinliklerde silah veya bıçak gibi hasar verebilecek aletlere kesinlikle izin verilmemektedir. Aynı şekilde bir protestocu kimliğini gizleyecek şekilde maske takıyor ise buna da izin verilmez.
Bir gösteri nasıl kaydettirilir?
Bir gösteriyi kaydettirmek için belediyeye gidilmesi gerekmektedir. Eylemi kaydettirmek için başvuru sahibi tam adını ve adresini beyan eder. Bunun haricinde
- Gösterinin başlangıç ve bitiş saati,
- Gösterinin rotası,
- Gösteriye katılacak kişi sayısı,
- Pankart ve megafonlar da kayıt sırasında sunulabilir.
Katılımcı sayısının buradaki önemi şu anlama gelir: bir gösteri, 50 kişiden düşük katılımcı sayısına sahipse gürültü kirliliği olmaması için megafon kullanmaya belediye yasaklayabilir. Katılımcı sayısı yüksek olan gösterilerde ise gösterinin ve katılımcıların güvenliği için daha çok sayıda görevli talep edilir.
Polis ne zaman müdahale eder?
Polonya’da yaşadığımız süre boyunca ve Almanya’da katıldığımız ve de denk geldiğimiz gösterilerde en çok dikkatimizi çeken şey, polisin suskunluğudur. Bu tür etkinliklerde herhangi bir sebep olmadıkça polis, kafasına buyruk hareket ederek bir gösteriyi dağıtamaz veya protestoculara müdahale edemez. Polisin herhangi bir gösteriye müdahale edebilmesi için somut bir tehlikenin varlığını kanıtlaması gerekmektedir. Aksi kanıtlanmadıkça polis, göstericilerin ve halkın güvenliğini sağlamak için orada sessizce eşlik eder. Aynı şekilde devlet yetkilileri de izin verilen bir gösteriye son çare olmadıkça dağıtamaz.
Polis müdahalesine sebep olan iki eylemi de yazayım. Bir tanesi, Berlin’deki aşı karşıtı eylemlerde taşkınlık yapan ve çevredeki dükkânların camlarını indirenlere polis müdahale etmişti ki; bu kamu güvenliğini tehlikeye sokan bir davranıştır ve polis müdahalesi için somut bir delildir. Aynı şekilde “Black is Matter”, Almanya’da çok sayıda katılımın olduğu protestolardan biridir. Bazı şehirlerde yine taşkınlık yaparak polise saldıran katılımcılara polis müdahalesi olmuştur. Bu da polisin müdahalesi için somut bir eylemdir.
Almanya’da katıldığımız eylemlerden bazıları
Polonya’da yaşadığımız iki yıl boyunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yapılan gece yürüyüşüne katılmıştım. Varşova’nın merkezinde yapılan bu gece yürüyüşünde polis sadece güvenliğimizi korumak için vardı. Hiçbir müdahale olmamıştı. Gece boyunca dans edip eğlenmiştik. Almanya’da da 8 Mart 2022’de, Römer’de yapılan etkinliğe katılmış ve aynı zamanda “Artık Korkmuyoruz” isimli filmi izlemiştim. 8 Mart 2023’te yapılan gece yürüyüşüne katılamaya fırsat bulamadım; ama eğlenceli geçtiğine eminim. Dünya Kadınlar Günü haricinde yıl boyunca kadın hakları için çok sayıda eylem yapılıyor. Bu eylemlerde kadınları susturan bir devlet yetkilisi veya sebepsiz müdahale eden bir polis memuru göremezsiniz. Kadınların konuştuğu, söz hakkına sahip olduğu bir ülkede yaşamanın rahatlığı, bir kadın olarak beni huzurlu ve güvende hissettiriyor açıkçası.
Aynı şekilde Polonya’da ve Almanya’da her sene gerçekleşen LGTBİ+ yürüyüşlerine de değinmek istiyorum. Ülkemizin aksine bu yürüyüşlerden önce ve sonra kimse kimseyi tehdit etmiyor ya da eline kimse pala alıp da ahlak bekçiliğine soyunarak sokağa çıkmıyor. İnsanların birbirine saygılı olması, başkasının özgürlüklerine karşı hoş görülü ve tahammüllü olması, beni çok etkiliyor. Binlerce insan bu yürüyüşte danslar ve müzik eşliğinde eğleniyorlar. Polonya’nın başkenti Varşova’da şehrin merkezi ve çevresi, bu yürüyüş için trafiğe kapatılıyordu üstelik. Aynı durum, Frankfurt’ta da mevcut. Yürüyüşün şehrin merkezindeki hangi güzergâhta yapılacağı açıklanıyor ve o hat boyunca yollar, trafiğe kapatılıyor. Polisler, sadece insanların güvenliğini sağlamak için eşlik ediyorlar. Halk da bu yürüyüşü yapanlara saldırmadan hoş görülü bir şekilde izliyor.
Ukrayna savaşı için de savaş karşıtı çok sayıda eylem yapıldı. Bu gösterilere binlerce kişi katıldı ki; onlardan ikisi de ben ve eşimdi. Gösteri boyunca herkes birbirine karşı saygılıydı ve polis müdahalesi olmadı. Putin aleyhinde çok sayıda pankart olmasına rağmen hiçbir devlet yetkilisi keyfi davranarak bu pankartları engellemedi. Düşünce özgürlüğü de demokrasinin bir parçası olduğu için Alman Anayasası’nda güvence altına alınmıştır.
Sonuç
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın otuz dördüncü maddesinde “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı”na değinmektedir. İlgili bu maddede “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir” deniyor. Yani bu maddeye göre her vatandaş, anayasal çerçevede protesto yapma hakkına sahiptir.
Teoride bu şekilde; ama pratikte eylem ve yürüyüşlerin son yıllarda fiilen yasaklandığına şahit olmaktayız. Kaldı ki; anayasada geçen “genel ahlâk” kelimesi bile ucu çok açık. İnsanlar, bunu işine geldiği gibi suistimal edebiliyor. Örneğin kadınların hakları için eylem yapmasını, aile yapısı adı altında; LGBTİ+ yürüyüşüne ahlak adı altında yasaklanabiliyor. Almanya’da gerçekleşen çoğu eylemin Türkiye’de yasaklanması, kat etmemiz gereken daha çok yolun olduğunu gösteriyor. Hem demokratik olarak, hem de toplumsal olarak… Almanya’da karşıt görüşlerin de değer bulması ve buna karşılık ülkemde karşıt görüşlere tahammülün olmaması, toplumsal bilincimizin ne seviyede olduğuna da büyük bir örnek.
Bir sonraki ay, yeni yazımda buluşuncaya dek sağlıcakla kalın.
Sevgilerle,
Pınar Kaya
(Fotoğraf kaynak: https://www.cleanenergywire.org/news/students-pour-germanys-streets-major-climate-protest)